ALLERJİK RİNİT NEDİR

Allerjik rinit klinik görünümü açısından yıl boyu süren perennial allerjik rinit ile mevsimsel allerjik rinit olmak üzere iki alt başlıkta incelenmektedir. Bu durum patogenezdeki bir farklılığıdeğil, yalnızca duyarlıolunan allerjen ile karşılaşılan süreden ileri gelen farklı klinik prezantasyonu yansıtmaktadır. Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini araştıran çalışmalar bir çok hastalığa göre daha az gürültülü bir kliniğe sahip bu durumun günlük yaşamda önemli sıkıntılara neden olduğunu ortaya koymuştur.

Allerjik rinit (AR), klinik olarak nazal mukozanın allerjenle karşılaşmasından sonra ortaya çıkan spesifik IgE bağlantılı aşırı duyarlılık ile karakterize, burnun semptomatik inflamatuar bir hastalığı olarak tanımlanabilir. Spesifik IgE’nin bazofil ve eozinofile etkisi ile birçok mediator salınarak mukozal ödem, mukus salgısında artış, vazodilatasyon ve vasküler permeabilite artışı yoluyla burun tıkanıklığı, burun seröz akıntısı, hapşırma ve diğer sistem bulguları oluşur. AR en sık görülen mukozal allerjik hastalıktır. Tüm nüfusun %10-20’sini etkilediği bildirilmiştir ve ülkemizdeki sıklığı %9-20 arasında değişmektedir. AR, daha önce allerjene maruz kalınan periyoda göre  mevsimsel, perenial (yıl boyu süren) ve mesleki AR olarak sınıflandırılmıştır. Perenial AR genellikle ev tozu akarları, mantarlar, böcekler, ve hayvan tüyleri ile gelişirken; mevsimsel AR ise polenler ve mantarlar gibi çeşitli ev dışı allerjenler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Ancak bu ikisi arasındaki ayırım her zaman kesin olarak mümkün olmayabilir. Allerjik rinitde hastaların duyarlılaşması allerjen ile karşılaşma, sonrasında ortaya çıkar. Allerjen ile tekrar karşılaşma sonucu IgE bağımlı tip I hipersensitivite mekanizmaları aracılığı ile mediatör salınımı ve hücre invazyonu gerçekleşir. Mediatörler, burundaki hücreler, nazal vasküler yapılar ve submukozal bezler üzerine etki ederek allerjik rinitin klinik bulgularına yol açarlar. insanlarda yapılan çalışmalar nazal epitelde, venöz damarlarda, arteriel damarlarda, glandüler yapılarda ve nazal mukozanın nöral ganglionlarında substance P, nörokinin A ve CGRP reseptörlerini göstermiştir. Nazal vasküler yapılar çok miktarda immünolojik-inflamatuar mediatörler tarafından da etkilenir. Allerjik rinitdeki semptomlar salınan bu mediatörlerin nöral ve vasküler yapılar üzerine etkisi sonucu ortaya çıkar. Norepinefrin, nöropeptid Y ve prostoglandin (PG) F2a vazokonstriksiyona yol açarken histamin, bradikinin, PG D2, platelet aktive edici faktör (PAF) ve lökotrien (LT) C4 vazodilatasyona ve nazal blokaja neden olurlar. Burundaki mukus sekresyonu epitelyal goblet hücreleri ve seröz hücreler, submukozal glandlar ve derin yerleşimli glandlardan köken alır. Allerji rinitde (ve genel olarak rinitlerde) görülen permeabilite artışı, venüllerle ve özellikle yüzeyel yerleşimli postkapiller venüllere sınırlıdır. Alerjik stimulus ile mukozal provokasyona, venüller plazma eksudasyonu ile karşılık verir. Allerjik rinit mukozal inflamasyon ile karakterizedir. Bu mukozal inflamasyon sonucu ortaya çıkan mediatörlerin yukarda özetlendiği gibi vasküler ve nöral yapılar ile ilişkisi sonucu allerjik rinit semptomları ortaya çıkar. Allerjik rinitdeki inflamatuar olaylar nazal mukozanın alerjenle karşılaşmasıile başlar ve hücre infiltrasyonu ile sonlanır.

 

       Uyarı: Bu sitedeki yazılar tamamen bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Tedavi amaçlı kullanılamaz.
       Copyright: 2010 AllerjikRinit.com, Tasarım: Dr.Rıza Eröksüz